Sohbet Mekanı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Sohbet Mekanı

Sohbet'in En Doğru Adresi Her konu mevcuttur...
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
gül-mavi

gül-mavi


Mesaj Sayısı : 171
Yaş : 39
Kayıt tarihi : 14/08/07

RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Empty
MesajKonu: RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ   RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Icon_minitimeSalı Ağus. 14, 2007 9:11 pm

RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ

Bugüne kadar muhtelif zaman içinde ve çesitli yayinlarda çikan Beşiktaş Tarihi, kuruculari ve alinan neticelerinde birbirine uymayan yazilar yayinlanmistir.
Bu nedenle, Beşiktaş'a gönülden bagli Divan Kurulu üyelerinin bu konuya el atmasi Beşiktaş Tarihini gündeme getirmistir. Bu münasebetle Divan Kurulunda alinan bir kararla olusturulan Beşiktaş Tarih Komitesi bir seneye yakin bir zamandan beri yaptigi arastirmalardan sonra elde ettigi bilgilerle vesikalara dayanarak bu düzeltmeyi meydana getirmistir.

Bu arastirmalarda tespit edildigi üzere Mesrutiyet 'in ilanindan evvel Beşiktaş 1903'ten, Galatasaray 1905'ten, Fenerbahçe 1907'den itibaren sportif faaliyetlere baslamis, fakat bu faaliyetler bir süre gayri resmi olarak devam etmistir.

Mesrutiyet 'in ilAnindan sonra yürürlüge giren Cemiyetler ( Dernekler ) Kanunu ile spor kulüplerinin resmi hüviyet aldiklari görülmektedir.


BEŞİKTAŞ'IN KURULUSU :

BEŞİKTAŞ 1319 yilinda ( 1903 ) Beşiktaş'ta Serencebey Mahallesinde, o zamanin Medine Muhafizi olan Osman Pasanin konaginda, Osman Pasanin ogullari Mehmet Samil, Hüseyin Bereket ile Ahmet Fetgeri, Mehmet Ali Fetgeri, Nazim Nazif ( Ander ), Haydar, Cemil, Fehmi ( Tayyareci ), Sevket beyler ve arkadaslari tarafindan BEREKET JIMLASTIK KULÜBÜ adi altinda kurulmustur.

Beşiktaş 1909 yilina kadar Osman Pasanin konaginin bahçesinde ve selamlik kisminda barfiks, paralel, güres, halter, aletsiz ve aletli jimnastik sporlari ile mesgul olmustur.

Istibdat devri dolayisiyla kulübün faaliyetleri gizli olarak ve saray mensuplarinin özel müsamahasi ile yapilmistir.

1908 senesinde Mesrutiyet ilan edilmis ve sportif hareketler serbestlige dogru ilk adimini atmistir.

O tarihte Edirne Harp Okulu Eskrim Muallimi ( ögretmeni ) olan Fuat Balkan ve Jimnastik ögretmeni Mazhar Kazanci Beyler 31 Mart 1909'dan sonra Rumeli'den HarekAt Ordusu ile Istanbul'a gelmisler ve buradaki arkadaslari Eskrim ögretmeni Refik ve Serafettin Beylerle Fuat Beyin Beşiktaş Ihlamur yolundaki evi altinda eskiden jandarma karakolu iken sonradan garaj olan yer ve önündeki arsada barfiks, paralel, halter, güres ve eskrim sporlari ile mesgul olmaya baslamislardir.

O zaman Beyoglu Mutasarrifi olan Muhittin Bey, bu sporculari kulüp kurmaga tesvik ediyor. Bir aralik Fuat Bey, önce Mehmet Ali Fetgeri, birkaç gün sonra da Ahmet Fetgeri Beylerle konusuyor. Muhittin Bey'in kulüp kurma teklifini ve tesvikini degerlendiriyorlar.

Beşiktaş'in Serencebeyle Ihlamur Yolu semtlerindeki iki sporcu toplulugu 1325 (1909) yilinda birlesip kulüp adini BEŞİKTAŞ OSMANLI JIMLASTIK KULÜBÜ olarak degistiriyorlar.

Beşiktaş Ihlamur Yolunda, daha önce jandarma karakolu olan Fuat beyin evinin altindaki yeri kulüp merkezi yapiyorlar. O yerde ve önündeki arsada barfiks, paralel, güres ve eskrim sporlarina devam ediyorlar.

Hürriyetin ilAnindan sonra nesrolunan Cemiyetler Kanununa göre, Kulübün resmen tescili için 1326 (1910) yilinda Beyoglu Mutasarrifligina bir dilekçe ile müracaat ediliyor. Mutasarrifliktan 185 sayi ve 13 Kanunisani (Ocak) 01 - 1910 tarihli tescil belgesini aliyorlar. Beşiktaş Kulübü, alinan bu ilmühaber ile resmi hüviyetini kazanmis oluyor.


BILAL OGLU MATBAASI
Sayi : 185

CEMIYETIN üNVANI : BEŞİKTAŞ OSMANLI JİMNASTIK KULUBü
KURULUS MAKSADI : BEDEN EGITIM TEDRISI IçIN
IDARE MERKEZI : BEŞİKTAŞ IHLAMUR CADDESINDE EVVELCE
JANDARMA KARAKOLU IKEN TAHLIYE OLUNAN MAHAL.
SUBELERI : YOKTUR
KURULUS TARIHI : 3 KANUNISANI 1326

BILADE üNVAN VE MAKSAT TESISI VE MERKEZIYLE HEYET-I IDARESI MUHARRER OLAN Beşiktaş OSMANLI JIMNASTIK KULUBü NAM CEMIYETIN NIZAMNAMESI TEVDI EDILMIS OLDUGUNDAN MUKABILINDE ISBU ILMüHABER VERILMISTIR.

13 KANUNISANI 1326
IMZA MüHüR

Bu tescil belgesinde:

Kulüp merkezi "Beşiktaş'ta Ihlamur Caddesinde, evvelce Jandarma Karakolu iken tahliye olunan Mahal" olarak kayitlidir.

Bu binada Ahmet Fetgeri Bey, Fuat Bey, Mazhar Kazanci Bey, Mehmet Fetgeri Bey, Refik Bey, Serafettin Bey, Hattat Sevket Bey, M.Sami Bey, Vasfi Seyfi Bey, Atlet Rüstü Bey, Sevki Bey, Kamel Ismail Bey, Hakki CelAl Bey, Faik Beyler,halter, güres, eskrim ve muhtelif jimnastik sporlari ile mesgul olmuslardir.


BEŞİKTAŞ'IN ILK IDARE HEYETI:

Muhittin Bey : Beyoglu Mutasarrifi - Reis
Mazhar Kazanci Bey : Jimnastik ögretmeni
Cami Bey : Fizan Mebusu
Refik Bey : Yüzbasi
Fuat Balkan Bey : Eskrim ögretmeni
Mehmet Ali Fetgeri Bey : Jimnastik ögretmeni
Behçet Bey : Güresçi

1910 yilinda Fizan Mebusu Cami Bey, Beyoglu Mutasarrifi Muhittin Bey, Muallim Mazhar Kazanci, Fuat Balkan ve Mehmet Fetgeri'nin tesebbüsü ile kulüp Fuat Beyin evinin alt katindaki yerden Akaretler'de, sonradan Sulh Mahkemesi olan 49 numarali binaya tasinmistir. BilAhere bu bina da küçük geldigi için yine Akaretler'de 84 numarali binaya naklediliyor.

Bu binanin arkasindaki arsayi tesfiye edip orasini basta futbol olmak üzere her türlü sporun yapilmasina müsait duruma getirdikten sonra sahanin açilis merasiminde Serasker Riza Pasazade Sükrü Pasa'nin (Paris Basin Atasesi) baskanligi altinda :

Haci Ahmet Pasa : Enver Pasa'nin Babasi
Ziyaeddin Kara Mürsel : Hazinci Hassa Müdürü
Sevket Cenani : üçüncü Daire-I Belediye Reisi
Mazhar Kazanci : Jimnastik ögretmeni - Yüzbasi
Fuat Balkan : Eskrim ögretmeni - Subay
Ahmet Fetgeri : Güres ve Halter ögretmeni - Deniz Subayi
Mehmet Ali Fetgeri : Barfiks ögretmeni
Beylerden kurulu bir idare heyeti teskil edilmistir.

Daha sonra Sehzade ömer Hilmi Efendi'nin himayesiyle bir çok mebus fahri aza olarak kulübe kazandirilmislardir.

1912 (1328) Balkan Harbi'nin çikisi Beşiktaş Kulübünü adeta felce ugratmis, yöneticilerin çogu vatan müdafaasina kostugu için bütün subelerde faaliyetler durmustur. Balkan Harbi'nin devami sirasinda 84 numarali binanin kirasini ödeyemeyince kulüp bu yeri terketmeye mecbur oldu. Kulüp esyalari ve kupalari sahanin kenarinda tek katli binaya nakledildi. Harpten sonra Fuat Bey dönünce Akaretler'deki 33 numarali bina kiralanarak tekrar faaliyete basladi.

Umumi Harp baslayinca erkan, muhtelif cephelerde silah basina kostu. Bina ve esyalar tekrar elden çikti. Harbin üçüncü senesinde dogru Fuat Bey Trakya'dan geri döndü. Ora halkinin kulüp için verdigi 2000 lirayi da beraberinde getirdi.

Umumi Harbin nihayete ermesine kadar köy içindeki Rum Mektebi'nin genis salonu 20 lira karsiliginda Rum Vakif Heyeti'nden kiralanarak kulüp esyalari buraya nakledildi. Burasi muntazam bir jimnastik salonu haline getirildi.

Harp sonrasinda Istanbul'un ItilAf Devletleri tarafindan isgalinden cesaret alan Rumlar, kulübü isgal edince kurtarilabilen spor malzemeleri Akaretler'deki 52 numarali dükkanda muhafaza altina alindi.

1919 yilinda Birinci Dünya Savasi'na katilan sporcu ve yöneticiler terhis olup Istanbul'a döndüler. Bu arada Ahmet Serafettin Bey bazi kulüplerle temas edip anlasma temin ederek Türk Idman Birligi adi altinda bir futbol ligi kurulmasini temin etmistir.

Rumelideki tarihi görevini ifa eden Fuat Balkan Bey de gizlice Istanbul'a geldigi bir dönemde, Akaretler'deki büyük dükkanlardan 66 numarali dükkani kiralayarak burasinin kulüp lokali olmasini sagladi.

Milli Mücadele nihayetinde de eski Beşiktaş Karakolu karsisindaki metruk Mektep Binasinda kurulan Halk Partisi Merkezinin birinci katina geçilmis ve burasi kulüp çalisma salonu haline getirilip, bütün kulüp malzemeleri toplanarak sportif faaliyetlere artik burada devam edilmistir.

Milli zaferi müteakip kulüp erkAni tekrar toplandi. Azanin müsterek ve fiili çalismalari ile saha bostan olmaktan kurtarildi ve 90 No'lu binanin temelleri atildi. Her sene biraz daha gelistirilerek salon, odalar, dus, sahne gibi kisimlar da yapilarak 1930 senesi Agustos ayinda kulübün öz mali olarak törenle açildi.

BEŞİKTAŞ'TA FUTBOL:

Beşiktaş, kuruldugu günden 1911 Agustos tarihine kadar atletizm ve beden hareketlerine önem verirken, 1911yilinda Ahmet Serafettin Bey'in baskani bulundugu Valideçesme Futbol Kulübünün, Beşiktaş Osmanli Jimnastik Kulübüne iltihak etmesi sonucu Beşiktaş'ta futbol baslamis bulunmaktadir.

Ahmet Serafettin Bey'in futbol subesini kurmasi ve kendisinin de fiilen bu sporun basinda bulunmasi muhitte birçok gencin Beşiktaş'a gelmesine sebep olmustur. Bundan sonra Ahmet Serafettin Bey hem Beşiktaş'ta hem de Türk Spor Tarihi'nde Şeref Bey olarak anilacaktir.

ŞEREF BEY'IN BIYOGRAFISI:

Ahmet Serafettin Bey 1894 yilinda Valideçesme Dibek Sokaginda dogdu. 7 yasinda Bediai Irfan Mektebini, 10 yasinda Beşiktaş Mülkiye Rüstiyesini, 13 yasinda Mercan Idadisini iyi derecede bitirmistir. Daha sonra iki sene Fransiz Mektebine devam eden Ahmet Serafettin Bey, 20 yasinda Darülfünun'dan mezun olmustur.

Hacalari Hüseyin Cahit Yalçin, Hamdullah Suphi Tanriöver beylerin takdirini kazanarak Eyüp'te Mesriki Füyüzat ve Resadiye Mekteplerine ögretmen ve müdür muavini tayin edilmistir.

Şeref Bey, yasami boyunca çok iyi bir hakem olmustur.

1928 Olimpiyat Turnesi esnasinda Prag'da Budapeste-Prag muhtelitleri maçini idare eden ilk Beynelminel hakemimizdir.

Kulüpte teskilatta daima iyi bir idareci olmus, bu meyanda Istanbul Futbol Heyeti Reisligi (Istanbul Mintikasi Merkez Heyet-i Riyastinde) Futbol Federasyonu Umumi Katipligi gibi mühim vazifelerde bulunmustur.

Şeref Bey, spor hayati devaminca hocaligi birakmamis ve yasami boyunca Tarih hocaligi yapmistir.

Şeref Bey'in sahsiyeti ve Beşiktaş Kulübüne olan hizmetleri dolayisyle Türk Basininin onun hakkinda yazdiklarindan birkaç cümleyi alarak, tarafsiz insanlarin onu nasil degerlendirdiklerini belirtmekte fayda görmekteyiz:

"Şeref evvela sporcu idi. Sonra da zekasi, akli selimi, ilmi, irfani ile tam bir idare adami idi. Sporcu Şeref, bütün memleket sporculuguna örnek olabilecek bir karaktere sahipti. özü, sözü dogru, mert, Ali-cenap bir insandi. Spor aski ile can veren Şeref, sporumuza çok büyük hizmetler ifa etmis, bu yolda ebediyyen payidar olacak eserler vücude getirmistir. Bu eserlerin basinda özellikle Beşiktaş FUTBOL SUBESI'nin geldigini görmekteyiz.

Şeref sadece kulüpçü olarak kalmamisti. O, Türkiye Idman Cemiyetleri Ittifaki'nin muhtelif subelerinde vazifeler almis, aldigi her vazifede büyük basarilar göstermis, Türk Sporu'nun yükselmesi için mütemadiyen çalismistir.
Şeref Bey'in 1929 senesinde Taksim Stadinin bir hissesini satin alarak Beşiktaş takimina antreman ve özel maç yapmak için saha temin ettigini görmekteyiz.
1932 senesinde kulübe Şeref Stadi'ni kazandirmaya çalisan Şeref Bey bu esnada yakalandigi amansiz bir hastaliktan, gösterilen bütün ihtimamlara ragmen kurtulamayarak hayatini yitirmistir. Beşiktaş camiasi tarafindan kendisi; rahmet, minnet ve sükranla daima anilacaktir.


Istanbul'da o tarihlerde Beşiktaş Birinci Takimi'nda oynamak ne kadar büyük bir şeref ise, ikinci üçüncü takimlarda da futbolcu olmak gençler için bir tutku idi.
Beşiktaş Futbol Takimi 1919 yilina kadar hiçbit lige girmemis, fakat özel mahiyette semtler arasinda maçlar yapmayi daha uygun bulmustur. 1919 yilinda Hilal, Beylerbeyi, Darüssafaka, Haliç, üsküdar, Nisantasi, Türk Gücü, Vefa, Kumkapi, Topkapi, Bakirköy kulüplerinin katildigi Türk Idman Birligi nami ile bir lig kurulmus ve lig 1919 - 1920, 1920 - 1921 yillari olmak üzere iki yil devam edebilmistir. Bu iki yilda da Beşiktaş sampiyon olmustur.
Ayrica 1920 senesinde kurulan Pazar Ligi; Ittihat Spor, Pera, Makabi, Istrogles, Dork, Alistella, Enosis ve Mayak isimli Türk, Rum, Ermeni, Musevi, Ingiliz, Italyan ve Rus takimlarindan olusan Pazar ligine de katilmistir. Bu ligde birinci sene Ittihat Spor, ikinci sene Beşiktaş Sampiyon olmustur. Bu, TÜRK IDMAN BIRLIGI ve Pazar Ligi maçlarinda Beşiktaş Takimi'nda:
Kerim, Haki, Nusret, Kaz Nuri, Cavit, Izzet, Bilal, Vehbi, Ismail Hakki, Ibrahim Ali, Kani, Sükrü Abbas, Arap Hüsnü, Badi Kemal, Demir Ethem, Asim, Süreyya, Nazim, Canip, Edip, Arap Nuri, Ziya Hikmet, Arif, Vecihi, Badi Sükrü, Ekrem, Balikçi Tevfik, Rüstü yer almislardir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
gül-mavi

gül-mavi


Mesaj Sayısı : 171
Yaş : 39
Kayıt tarihi : 14/08/07

RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Empty
MesajKonu: Geri: RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ   RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Icon_minitimeSalı Ağus. 14, 2007 9:11 pm

Kara Kartallar Ünvanı nereden geldi?

1932-33 sezonunda İstanbul Amatör Ligi'nin bitmesine bir hafta kalmıştı. Son maç Beşiktai ile Fenerbahçe arasındaydı. Bu maç şampiyonu belirleyecekti. Fenerbahçe Beşiktaş'tan iki puan öndeydi. Dolayısı ile bir beraberlik Fenerbahçe'yi sampiyon yapmaya yetecekti. Beşiktaş ise mutlaka kazanmalıydı.

Futbolu Beşiktaş'a getiren Şeref Bey son zamanlarda yakalanmış olduğu hastalığın neticesinde her geçen gün eriyip gidiyordu. Ancak Şeref Bey'in ömrü o önemli maçı görmeye yetmedi. Bedeni hastalıga daha fazla dayanamayan Şeref Bey genç yaşta hayata veda etti. Maçtan bir gün önce de toprağa verildi.

Tarih 16 Haziran 1933'dü. Final maçı oynananacak ve de sonunda ya Beşiktaş ya da Fenerbahçe şampiyon olacaktı. Sahaya çıkmadan önce Beşiktaş soyunma odasında herkesin Şeref Bey'in ölümü nedeni ile büyük bir üzüntü içinde olduğu görülüyordu. O sırada Hakkı (Yeten) sessizliği bozarak arkadaşlarına kendilerine gelmelerini söyledi. Eger Şeref Bey hayatta olsaydı onun kendilerinden tek isteyeceğinin bu maçı kazanmaları olacağını hatırlattı. Bunun üzerine Beşiktaş'lı futbolcular Şeref Bey'e layık olacak bir oyun ortaya koymak üzere and içerek sahaya cıktılar. Beşiktaş tarihinde ilk kez sahaya bu maçta simsiyah formalarla çıkmıştı. O matemin simgesiydi. Şeref Bey'in kaybedilişinin acısını yansıtıyordu.

Maç basladı. Fenerbahçe defansta kalıyor, bir puan için oynuyordu. Beşiktaş ise atak üstüne atak geliştiriyor ve gol atmak için yükleniyordu. Oyunun 24'üncü dakikasıydı. Nazım'ın Fenerbahçe filelerine gönderdiği top tüm Besiktas'lıları ayağa kaldırmıstı. Ancak hakem golü geçersiz saydı. Oyunun büyük bölümü Fenerbahçe yarı alanında ve kalesi önünde oynandı. Ancak gol olmadı ve maç basladığı gibi 0-0 bitti. Bu sonuçla Fenerbahçe şampiyonluğa uzanmıştı. Maçtan sonra konuşanlar ligi ikinci sırada bitirmesine rağmen Beşiktaş'ı öve öve bitiremiyorlardi.


- Ne takımdı öyle!
- 90 dakika içinde tam 66 kez akın yaptılar!
- Kartallar gibi saldırdılar.
- Evet. Aynen kara kartallar gibi...

Işte o siyah formalardan ve müthiş futboldan sonra Beşiktaş şampiyonluğa ulaşamamıştı ama büyük bir ünvan kazanmıştı: KARA KARTALLAR.

48 Maçlık yenilmezlik rekoru

31 Mart 1991 tarihinde Ankara'da Gençlerbirliği'ne 2-0 yenilen Beşiktaş'ı 1992-93 sezonuna kadar kimse yenememişti.

1991-92 sezonunu namağlup şampiyon tamamlayan ilk takım olan Kartal'ın bileğini büken yoktu.

Beşiktaş'ın yenilmezlik rekoru 48 maça kadar çıkmıştı. Beşiktaş, İtalya takımı Milan ile yenilmezlik yarışına girmişti. Ve 14'üncü hafta İnönü Stadı'nda Kartal, Galatasaray'ın karşısına çıkmıştı. Beşiktaş 24'üncü dakikada Feyyaz ile öne geçmişti. Ama Galatasaray, 38 ve 81'inci dakikalarda Hakan Şükür, 63'üncü dakıkada da Tugay'ın attığı gollere seyirci kaldı.

Kartal. Böylece 48 maç süren tarihi yenilmezlik rekoruna nokta koymuştu. Beşiktaş'ın lig tarihindeki bu rekoruna da kimse yaklaşamadı bir daha.



Beşiktaş'ın Türk Gençliğine Hediyesi: 19 Mayis Gençlik ve Spor Bayramı
1935 yılıydı. Beşiktaş Jimnastik Kulübü bir karar almıştı. "****** Günü" düzenlenmesini istiyorlardi. Ulu önder sporu ve sporcuyu seviyordu. Öyle ise onun adına spor müsabakaları yapmak çok doğru olurdu. Bu fikir hemen Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerine de açıldı ve iki kulüpten de olumlu yanıt alındı. Tarih 24 Mayıs 1935'ti. Fenerbahçe stadında yapılan ilk ****** Günü müsabakalarını binlerce kisi izlemişti.

Aradan kısa bir zaman geçmişti. Beşiktaş Jimnastik Kulübü, ****** Günü'nün her yıl düzenlenmesini istiyordu. Ankara'da toplanacak olan Spor Kongresi'nde bu konu konuşulabilirdi. Kongre'de kürsüye Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nden Ahmet Fetgeri çıktı. İstanbul'da düzenlenen ****** Günü spor müsabakalarını anlattı. Sözlerine şöyle devam etti: "****** Günü'nün tüm Türk gençliğine maledilmesi için 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı adı altında her yıl yapılmasını teklif ediyoruz." Bu konuşma alkişlarla karşılandı. Konu ******'e açıldı. Ulu önderin de onayıyla 19 Mayis Gençlik ve Spor Bayramı kutlanmaya baslandı.

Arabacılar Takımı Degil, Arabalılar Takımı

Ahmet Fetgeri Bey'in ağzından:
"Her bir devrin ileri gelenlerinin çocukları olan paşazadeler, idman mahalli olan Osman Paşa Konaği'na gidip gelirken Dolmabahçe Saray arabalarından istifade etmeye başlamışlardı. Her hareketin göze battığı ve dedikodu mevzusu olduğu o günlerde yapılan bu seyahatler, halkın arkadaşlarımıza "Saray arabalarıyla gezen gençler", "Saray arabalılar" ve "ARABALILAR" şeklinde isimler takmalarına sebep olmuştur. O zamanlar samimi ve sıcak bir ifadenin mahsulü olan bu tabirler, her halde zaman geçtikçe rakip taraftarlarca istismar edilerek "ARABACILAR" olarak değişmiş olacak..."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
gül-mavi

gül-mavi


Mesaj Sayısı : 171
Yaş : 39
Kayıt tarihi : 14/08/07

RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Empty
MesajKonu: Geri: RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ   RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Icon_minitimeSalı Ağus. 14, 2007 9:12 pm

ŞEREF KÜNYESI

ADI: Beşiktaş Jimnastik Kulübü

KURULUŞU: 1903 Yılı Mart ayı

KURUCULARI: Hüseyin Bereket, Memet Şamil, Ahmet Fetgeri (Aşeni), Mehmet Ali Fetgeri (Aşe- ni), Nazim Nazif (Ander), Tayyareci Fethi Bey, Behçet Bey, Haydar Bey, Şevket Cenani, Mahmud Naci Bey, Cami Baykurt, Kenan Bey, Fuat Balkan, Şerafettin Bey

KURULDUGU YER: Şeyhülharem Osmanpaşa'nm Beşiktaş Serencebey yokuşundaki Konağı

ILK RENKLER: Kırmızı-Beyaz (Sonra Siyah-Beyaz)

ILK BAŞKAN: Mehmet Şamil Bey

ILK SPORLAR: Jimnastik, Halter, Eskrim, Boks, Güreş, Paralel

ILK ŞAMPİYONLUK: Jimnastik (1911)

FUTBOL ŞUBESI KURULUŞU: 1911

FUTBOLDA İLK ŞAMPİYONLUK: 1919 Türk îdman Birinci Ligi

FUTBOLDA ILK RESMI ŞAMPIYONLUK: 1923-24 îstanbul Ligi

YAPILAN SPORLAR: Jimnastik, Halter, Eskrim, Güreş, Atletizm, Futbol, Voleybol, Hentbol, Basketbol, Yüzme, Bisiklet, Boks, Yelken
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
gül-mavi

gül-mavi


Mesaj Sayısı : 171
Yaş : 39
Kayıt tarihi : 14/08/07

RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Empty
MesajKonu: Geri: RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ   RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Icon_minitimeSalı Ağus. 14, 2007 9:13 pm

Kuruluş

Sarayın baskıları

1900 başlarıydı. Spor, hele futbol Osmanlı Devleti için henüz tam anlamıyla önem kazanmamıştı.

Güreş başta olmak üzere okçuluk, binicilik gibi klasik ve geleneksel dalların dışında askeri okullarda kılıç (eskrim) jimnastik ön plandaydı. Ancak spor programlı biçimde ele alınmıyordu. Sporun temel oluşuma sahip olması, kulüp lerin kurulması ve faaliyete geçmesi de siyasal nedenlerle mümkün değildi. Saray, her türlü toplantı ve gösterinin ya sağını uyguluyor ve özetle gençler spor yapmak imkanın dan mahrum kalıyordu.

Yasak ve baskılara karşın gençler yine bir araya gelecek, yabancı ve azınlıklara tanınan serbestliğe ulaşmak çabası içi ne gireceklerdi. Yasak ve baskı dinlemeyen ler îstanbul'un çeşitli semtle rinde birleşmeye başlamışlar dı. Spor sevdalısı Beşiktaş'ın ilk öncüleri 1900 başlarında harekete geçecekti.

1902 yılının Kasım ayında semt gençleri Serencebey'de bir araya gelmiş ve kulüp kurmaya karar vermişlerdi. 26 genç 1903 yılmın Mart ayında bu amacı gerçekleştirecekti.

Beşiktaş doğuyor

Serencebey Osman Paşa konağı işte böylesi ne bir ortamda "Kara Kartal"ın doğuşuna tanık ola caktı. Medine Muhafızı ve Şeyhülharem Osman Paşa'nın iki oğlu Hüseyin Bereket ile Mehmet Şamil Efendi de bu temele harç koyan "Beşiktaş"lıy dı. Ahmet ve Mehmet Ali Fetgeri, Nazım Nazif Bey, Behçet, Haydar, Şevket Cenani, Mah mut Naci, Cami Baykurt ve Şerafettin Bey'in atılımına, ilerki dönemde diğer isimler de katılacaktı.
Kimler yoktu ki, Kartal'ın kanatlarında?

Ilk şehit pilotumuz Fethi Bey, Trakya bağımsızlığının önderlerinden Fuat Balkan, Refik Bey, Mazhar Kazancı, Ziyaeddin Karamürsel, Beyoğlu Mutasarrıfı Muhittin Paşa (Akyüz) ve diğer paşalar yani Şükrü Paşa, Müşir Fuat Paşa, Kılıç Ali ve Ahmet Paşa...

Osmanlı Devleti'nin önem 11 bürokratlarından Osman Paşa'nın, öncülere idmanlar için tahsis ettiği konağı, çok sayıda spor dalının bir arada uygulandığı ilk spor merkezi olarak nitelemek mümkündü.

Osmanlı Imparatorluğu'nun daha önceki dönemlerinde çeşitli kentlerde görülen "Spor Tekke"leri çalışmaları, Osman Paşa konağında bu kez daha çağdaş ama gayri-resmi olarak uygulanıyordu.

Öncelik verilen dallar güreş ve barfiks içeren jimnastikti. Ayrıca halter ve boks da ele alınıyordu. Sporla böylesine içiçe olmak giderek semt gençlerini Osman Paşa Konağı'ndaki kulübe çekecekti.

Kartal sorgulanıyor

Halkın ilgisi arttıkça kulübün çalışmaları daha bir ağırlık kazanıyor ve artık bir yönetmelik çerçevesinde üstelik planlı-programh çalışma mecburiyeti ortaya çıkıyordu.

Artık bir "nizamname" hazırlanması şart olmuştu. îlk satırlara Medine Muhafızı ve Şeyhülharem Osman Paşa'nin oğulları başlayacak ve diğer üyeler de devam edecekti. Türkiye'nin en saygın, en büyük kulüplerinden biri Osmanlı döneminde doğuyordu.

Reis Mehmet Şamil Osman Bey olmuştu. Hüseyin Bereket Bey Umumi Katip (genel sekreter) görevini omuzlamıştı. Diğer üyeler de spor hocaları olarak gençleri yetiştirecekti. Bu anlayış Fenerbahçe ve Galatasaray ile daha sonra doğan diğer Türk kulüplerinde de vardı.

Ama Beşiktaş bu anlayışı dallara bölerek ve her birinin başına döneminin en yetenekli hocalarını getirerek başlatmıştı.

Beşiktaş karakolda

Osman Paşa konağında gençlerin çalışması "acaba spor adı altında başka emel peşinde mi koşuyorlar?" sorusunu gündeme getirdi ve bir gece baskın yapılarak sporcular karakola cekildi

Güreşin başındaki Ahmet Fetgeri, kısa zamanda gençleri bir araya getirmişti. Mehmet Ali Fetgeri ise jimnastik dalından sorumluydu.

Nazım Bey de gülle ve halterle meşgul oluyordu. Ne var ki, Osman Paşa konağının gençlerle dolup boşalması dönemin baskı yönetimi için hayli dikkat çekici olacaktı. Gençler, konakta spor çalışmalan adı altında acaba başka emeller peşinde mi koşuyordu?

Yıldız Sarayı'nın gözü Beşiktaş'ın üzerindeydi. Saray her hareketi dikkatle izliyor ve durumu kontrol ediyordu. Önce Beşiktaş'ın saraya mensup kişilerine "usulüne uygun" biçimde telkinde bulunulmuş ve onlardan bu sevdadan vazgeçmeleri istenmişti.

Beşiktaş'lılar bu uyanları dikkate almamışlar ve çalışmalarına daha bir istek ve gayretle devam etmişlerdi. Bir cuma günü, beklenen baskın gerçekleşecek ve sporcular idman sonrası dogruca Hasan Paşa Karakolu'na çekilecekti. Sorgu üstüne sorgu yapılarak soruşturma dosyası tamamlanacaktı.

Daha önce söylediğimiz gibi, Beşiktaş'lılar saraylıların kulübüydü. Paşazadeler de burada idman yapıyordu. Dolayısıyla onlar, saray mensubu diğer aile fertleri ve babalan üzerinde etkili olacaklardı.

Hasan Paşa Karakolu'nun soruşturmasını rafa kaldırtan kişi saray üzerinde son derece etkisi olan Seryaver Mehmet Paşa idi. Onun karşı çıkması ile Beşiktaşlı gençler, büyük ceza almaktan kurtulmuşlardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 144
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 14/08/07

RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Empty
MesajKonu: Kral ÇARŞI   RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Icon_minitimeSalı Ağus. 14, 2007 9:13 pm

Ne para ne manita nede arabaaaaaaaa efsanesin sen dünyada duysun alemmmmm böyle aşkı bu alemde kral çarşı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.bilgekaanozkan.tr.cx
gül-mavi

gül-mavi


Mesaj Sayısı : 171
Yaş : 39
Kayıt tarihi : 14/08/07

RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Empty
MesajKonu: Geri: RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ   RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Icon_minitimeSalı Ağus. 14, 2007 9:13 pm

Padişah nasıl ikna edildi?

Seryaver Mehmet Paşa Beşiktaşlı gençleri büyük ceza almaktan kurtarmıştı ve Padişah'ı bu çalışmaların saraya karşı olmadığını aksine gençleri siyasetin dışana çektiğini açıklayarak yumuşatmıştı

Hasan Paşa Karakolu'nun soruşturmasını rafa kaldırtan kişi saray üzerinde son derece etkisi olan Seryaver Mehmet Paşa idi. Onun karşı çıkması ile Beşiktaşlı gençler, büyük ceza almaktan kurtulmuşlardı.

Mehmet Paşa ile diğer etkin kişiler, kulüp adının tesbiti üzerinde durmuşlar ve sonun da "Beşiktaş Terbiye-i Bedeni ye" adında birleşmişlerdi.

Kuşçubaşı devrede

Saray Kuşçubaşısı Behçet Bey de devreye girmiş ve gençlerin spor faaliyetleri ile topluma faydalı olacaklannı üst kademeye ifade etımişti. Behçet Bey"in saray çevresi üzerinde etkisi fazlaydı ve padişaha da sporun toplum sağlığı açısından taşıdığı önemi anlatmıştı. Bu çalışmaların saraya karşı olmayacağı, aksine genç lerin siyasetin dışında kalarak, enerjilerini olumlu yönde geliştirecekleri düşüncesi ikna edici olmuştu.

Sarayın yumuşak ve olumlu bakışından cesaret alan önemli mevkiilerdeki diğer ki şiler de spor faaliyetlerinin içinde olmaya başlamıştı. Muallim Refik Bey dönemin en büyük eskrimcilerin den biriydi. Kenan Bey ise Abdülhamit'in özel muhafızlığı görevini üstlenmişti. Bu isimlere Şeref Bey'den sonra ilginç bir isim daha katılacaktı: Hasan Paşa Karakolu Komiseri.

1903 yılında Italya'dan gelen eskrimciler sarayda padişahın huzurunda bir gösteri yapmışlardı. Yıldız Sarayı'ndaki bu gösteride iki Beşiktaş'lı padişah tarafından tebrik edilecekti. Bu iki Beşiktaş'lı eskrimci Fuat Bey (Balkan) ile Refik Bey'di. (1903) Beşiktaş'li eskrimcilerin Italyan sporcular karşısında galip gelmeleri hem sarayı hem de kulüp mensuplarını memnun etmişti. Saray, Beşiktaş'lıların Terbiye-i Bedeniye Kulübü'ne artık başka gözle bakıyordu. İsim tescil işlemi Meşrutiyet'in ilanı, Beşiktaş için de yeni ufuklar demekti. 3 Agustos'ta Cemiyetler kanunu yeni bir görünüm kazanınca, Beşiktaş'lılarda tescil işlemine girişmişti. Kulübün resmi tescil işlemleri hazırlanırken, yeni isim de tesbit edilmişti: "Beşiktaş Jimnastik Kulübü" Fuat Balkan ve Hüseyin Hüsnü Beyler Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün nizamnamesini, Mazhar Kazancı Bey dilekçesini imzaladılar.

Kartal yuvasında

Dilekçe Beyoğlu Mutasarrıflığı'nın Cemiyetler Defteri'nin 468'inci sayfasına 26 Ocak 1910 tarih ve 1760 numara ile kaydedilmiş ve 185 sayılı tescil belgesi ile tasdik edilmişti. Kuruluşu böylece resmiyet kazanmış olan Beşiktaş Kulübü Akaretler Şair Nedim Caddesi'ndeki Sulh Mahkemesi binasında bir süre faaliyet gösteriyor, daha sonra Akaretler'deki 84 numaralı binaya taşınıyordu.

Bu binanın arkasındaki alan 600 altın harcanarak spor yapmaya elverişli hale getirilmişti.

Cemiyetler kanununa göre resmiyet kazanan kulübün seçilen ilk yönetim ku rulu Şükrü Paşa'nın başkanlığında şu kişilerden oluşmuştu : Ziyaeddin Karamürsel, Şevket Cenani, Ahmet Paşa, Mazhar Kazancı, Fuat Balkan, Ahmet Fetgeri, Hüseyin Hüsnü.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 144
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 14/08/07

RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Empty
MesajKonu: her zaman heryerde en büyük kartal   RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Icon_minitimeSalı Ağus. 14, 2007 9:13 pm

her zaman heryerde en büyük kartal
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.bilgekaanozkan.tr.cx
gül-mavi

gül-mavi


Mesaj Sayısı : 171
Yaş : 39
Kayıt tarihi : 14/08/07

RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Empty
MesajKonu: Geri: RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ   RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Icon_minitimeSalı Ağus. 14, 2007 9:15 pm

Kuruluş amacı

Kulübün kuruluş amacı ilk nizamnamenin birinci maddesinde şöyle ifade edilmişti: "Bir çöküş ve düşüş dönemine giren soylu neslimizin yok olmaması için, lüzumu açık ve besbelli olan beden egitiminin medeni ülkelerce kabul edilen akla ve fenne uygun usullerin uygulanmasıyla Avrupa'da atalar sözü hali ne getirilen Türk kuvvetini yeniden diriltmektir."

Futbol aşkı alevleniyor

Beşiktaş Kulübü'ne futbolun girmesi ise 1910'lu yıllarda mümkün olabilmişti. 8 kişilik yönetim kuruluna ek olarak kulübün sportif çalışmalarını yönlendiren uzmanlar kurulu olarak tanımlayabilecegimiz bir de öğretmenler kurulu teşkil edilmişti. Çalışmalar futbolun dışında yogun bir şekilde devam ederken, gençlerin giderek bu spor dalının cazibesine kapıldığı görülecekti.

Cazibe bir "alev"le yayılmıştı. Taşkışla'daki yangının alevlerini Valideçeşme'den gören gençler, o yöne giderken futbol oynayan Ingilizleri görmüşlerdi. Taşkışla'yı saran ateş söndürülmüş ve alevler durulmuştu. Ama futbol alevi Beşiktaş' ı sarmış ve kulübe topun ateşi düşmüştü. Söndürmek mümkün değildi bu ateşi ve yayıldıkça yayılıyordu.

Topun çekiciliğine kendini kaptıran gençlerden Katip Tevfik daha da ileri gitmiş ve Ingilizler'in uzun vuruşu ile kulüp alanına düşen topu kapıp kaçmıştı.

İlk toplarını çaldılar

Artık onların da bir topu vardı ve sıra oynamaya gelmişti. Top Valideçeşme'deki Refik Osman Bey'in bahçesine saklanıp emniyet altına alın mıştı. Beşiktaş'lı gençlerin ilk futbol topu buydu ve tabi ki, güvenle korunmalıydı.

Bu arada semtin diğer gençleri aralannda kurdukları karma takımlarla Kağıthane , Kadıköy sahalarında maçlar yapıyorlardı. Beşiktaş'taki bazı gençler de aralarında "Harika", "Barika", ve "Kuvvet" adlarýnda takimlar oluşturmuşlardı.

Kaynak giderek büyüyordu. Bu arada semtte daha önce kurulmuş bulunan Valideçeşmesi ve Basiret takımlan da sempati toplamaya başlayacaktı. Aralarında bulunan ve Şeref Bey olarak anılan Ahmet Şerafettin, Valideçeşme takımının kurucusuydu. Bu takımda yine çevrenin önde gelen isimleri olan Asım, Şair Kazım, Selahattin, Dr. Mehmet, Askeri Hakim Hakkı, Alaattin ve Şeref Beyler oynuyordu.

Beşiktaş çığ gibi.

ŞerefBey'in başkanlığında 1911'de Basiret yöneticileri Futbol Şubesi'ni kurdular. Büyük Beşiktaşlı Şeref'in de gelişiyle Karakartal ilk futbol kadrosunun temelini attı

Şeref Bey'in içinde filizlenen büyük ideal giderek paylaşılmaya başlanmıştı.

Beşiktaş semtinde dogan bu futbol potansiyelini Beşiktaş Kulübü bünyesinde birleştirmek, Beşiktaş'ı, Galatasaray, Fenerbahçe, Altınordu idmanyurdu takımları ile mücadeleye sokmak isteği artmıştı. Çünkü futbol Galatasaray ile 1905 Fenerbahçe'de 1907'de gerekli temele kavuşmuştu...

Böylece Şeref Bey Başkanı bulundugu Valideçeşme' nin yanısıra Basiret'in yöneticilerini de ikna ederek, futbol şubesini kurup canlandırmak amacıyla Beşiktaş Kulübü'ne katıldıklarýnda yıl 1911'di.

Beşiktaş genel spor kavramları ile oluşan kulüp anlayışına gerekli bir branşı dahil etmişti. Büyük Beşiktaş'lı Şeref'in gelişi ve bu iki kulübün katılışı ile Kartal, ilk futbol kadrosunu kuruyordu: "Resul - Rıdvan Behzat -Dr. Sabri -Şair Kazım, Balta limanlı Sadi - Dr.Mehmet, Asım , Şeref ,Dr.Ali, Fahri"

Bu takımın ilk malzemeleri bağış yoluyla, kulübe sempati duyan îpekçi Ihsan tarafından sağlanmıştı.

Futbol kadrosu kısa zamanda hızla genişlemiş ardı ardına ikinci ve üçüncü takımlar kurulmuştu.

Çalışmalar, Akaretler'deki binanın arkasında aralıksız sürdürülüyordu. Futbol, uygulanışı, katılım oranı ve seyir çokluğu ile birdenbire öteki dalların önüne geçecekti. Şeref'in yön vermesiyle bu başarı kazanılmıştı. Şeref'in kaptanlığı altında kurulan kadroda ise şu futbolcular vardı: "Şeref, Refik Osman Top, Nazmi Öktem, Adil Bey, Hüsnü, Andon, Haluk Orhan, Ma nuk Bey'ler, Nuri Akkuş"

Ancak bu ilerleme diğer dallari huzursuz edecek ve Şeref Bey üç yıllık emeginin sonun da kulüpten ayrılacaktı.

Onunla birlikte kendisini seven bazı futbolcular Şişli'de ki Sebat Kulübü'ne gitmişlerdi. Eski Beşiktaş'lılardan kurulu kulüp, Beşiktaş'a karşı oynadığı maçı 3-2 kazanmış ama bu sonuç küskünlügün ortadan kalkmasına neden olmuştu. Şeref Bey, zaten kalben bağlı olduğu yuvasına dönmüştü.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
gül-mavi

gül-mavi


Mesaj Sayısı : 171
Yaş : 39
Kayıt tarihi : 14/08/07

RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Empty
MesajKonu: Geri: RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ   RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Icon_minitimeSalı Ağus. 14, 2007 9:16 pm

Duraklama devri

Birinci Dünya Savaşı'nın çıkmasıyla Beşiktaş faaliyetlerine bir süre ara veriyordu. Spor araçlannı bırakıp, silahlannı almıştı ellerine Beşiktaş'lı sporcular...

Önce Şeref Bey yedeksubay olarak Romanya'ya vatan görevine gitmişti. Diğerleri formalarını çıkarıp üniformalannı giyecek ve çeşitli vatan topraklarida savaşacaktı.

Dönenlerin bir bölümü gazi olmuştu. Ilk takım tam 8 oyuncusunu bu ülke için şehit vermişti.

Onlar sadece Beşiktaş'ın değil ülkenin yüreğinde yaşamaya devam edeceklerdi . Savaş döneminde futbol çalışmalari yok denecek kadar az olmuş ve kulüp bir ara Köyiçi'nde Rus Kilisesi karşısındaki geniş salonlu binaya taşınmıştı. Tahlihsizlikler ardı ardına geliyordu.

1918'de Mondros Mütakeresi döneminde ise kulübün, işbirlikçi talancılar tarafından yağma edilmesi ile o güne kadar kazanılan şilt, kupa ve madalyalar da bu soygun da yok olmuştu.

Ama gidenlerin yerine, yenilerini alabilecek kadar güçlü ve inançlıydı Beşiktaşlılar... Mütakere ile birlikte geri dönen Şeref Bey, hemen hemen her yönüyle zayıflayan Beşiktaş'ı yeniden ele alıyor ve dağılan futbolculann bir kısmını da toplayıp, yeni oyuncular bularak yeni takımı oluşturuyordu.

Forma rengine kara günlerin asla unutulmaması açısından "Siyah" geliyor ve aydınlık günlerin sembolü "Beyaz"la birleşiyordu.

Ve Beşiktaş ligde

1919 yılında lige katılan Karakartal 1921-22 sezonunda şampiyonlukla tanıştı. Siyah-Beyazlılar, oynadıklan 14 maçta hiç yenilgi almadan 10 galibiyet, 4 beraberlikle zirveye çıkmıştı

1919 yılına kadar lig maçlarina katılmamıştı. Bu tarihte Cuma Ligi, Pazar Ligi vardı. Bunların yanısıra Şeref Bey de "İstanbul Türk Idman Birligi"ni ve buna bağlı olarak Istanbul Türk idman Birligi Ligi'ni kurmuştu.

Beşiktaş ilk şampiyonluğunu bu ligde alacaktı (1919). Bunu, ertesi yılın şampiyonluðu takip ediyordu (1920).

1920'nin Pazar Ligi'nde azınlık takımları vardı ve iki Türk takımı yani İttihatspor ile Beşiktaş bu Pazar Ligi olarak adlandırılan düzenlemeye katılmıştı.

Pera (daha sonraki Beyogluspor) ligin en güçlü takımıydı. Mütareke döneminin Pazar Ligi'nde azınlıkların ve yabancıların oluşturduğu Strugles, Makabi, Pera, Dork, Aris, Enosis, Stella, Mayak bu ligde oynamıştı. Takımlarda çok sayıda yabancı uyruklu futbolcu bulunuyor ve Beşiktaş'ın Türk futbolcuları ile bu ligde mücadelesi bu yönden başka bir anlam taşıyordu.

Fırtına takım

Döneminde diğer Türk takımlarini zaman zaman yenen Pera ve diğerlerine ilk dersi veren Ittihatspor olmuş ve şampiyonluğu kazanmıştı. Beşiktaş ise İttihatspor'a yenilip, Pera ile berabere kalarak ilk sınavını başarı ile vermişti.İttihatspor ile Beşiktaş ligin ilk sırasını almıştı.

1921-1922 sezonunda Beşiktaş şampiyonlukla tanışmıştı. Siyah-Beyazlılar oynadıkları 14 maçta hiç yenilmemiş ve 10 galibiyet, 4 beraberlikle zirveye çıkmıştı. Zirvedeki Kartal'ın kadro su şu isimlerden meydana gelmişti: Haki - B.Tevfik, Şahap, Refik Osman, Canip, Cevat, Kemal - Şükrü, Arif, Mustafa Kemal, Edip - Faik, Fercani, Rüştü.

Beşiktaş, Cumhuriyet öncesi katıldığı organizasyonlarda şu sonuçları almıştır:

1919-1920 İstanbul Türk İdman Birliği şampiyonluğu
1920-1921 İstanbul Türk İdman Birliği şampiyonluğu
1920-1921 Pazar Ligi ikinciliği
1921-1922 Pazar Ligi şampiyonluğu

Kartal geliyor Kartal

1924 Paris Olimpiyatları nedeniyle düzenlenen İstanbul Birinciliği'nde Beşiktaş grubundaki takımları yenerek, ilk sıraya çıkmayı başarıyor. Diğer grubun galibi ise Galatasaray oluyor

1924 Paris Olimpiyatları nedeniyle Türkiye Birinciliği'nin düzenlenmesi gündeme gelmişti.

Kısa zamanda alınan bu kararla Istanbul Birinciliği düzenleniyor ve Beşiktaş grubundaki takımları yenerek birinciliği elde ediyordu.

Diğer grubun galibi ise Fenerbahçe'yi 3-2 yenen Galatasaray olmuştu. 22 Ağustos Cuma günü oynanan finalde Beşiktaş Galatasaray'ı 2-0 yeniyor ve 1923-24 Istanbul şampi yonluğunu kazanıyordu. Bu Beşiktaş'ın ilk resmi lig şampiyonluğudur.

Bir başka deyişle Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk resmi îstanbul şampiyonluğunu Beşiktaş şu kadro ile kazanmıştır: Sadri - Tevfik, Refik Osman, Bahattin, Cavit, Şahap, Nafi, Abdi, Edip, Fercani, Hasan, Saadet.

Beşiktaş ezeli rakiplerinden Galatasaray ile ilk defa 22 Ağustos 1924 Cuma günü karşı karşıya gelmiş ve maçı 2-0 kazanmıştı.

Ilk Fenerbahçe maçı da aynı yıl gerçekleşmişti... 28 kasım 1924 Cuma günü oynanan maçta galip gelen taraf Fenerbahçe olmuştu: 4-0.

Bu sezon ligi üçüncü olarak kapatan Beşiktaş, diğer sezonlarda şu dereceleri almıştı.

1924-25 sezonunda: Lig üçüncüsü
1925-26 sezonu: Eleme usulu oynandı ve Beşiktaş elendi.
1926-27 sezonunda: Lig üçüncüsü
1928-29 sezonunda: Lig üçüncüsü
1929-30 sezonunda: Lig üçüncüsü olmuştu.

Ligden çekildiler

Beşiktaş 1930-31 sezonunda lig üçüncüsü olmuş, 1931-32 sezonunda ise ligden çekilmişti. 1932-33 sezonunda ligi ikinci olarak kapatan Beşiktaş, ertesi sezonda şampiyonluğa yeniden ulaşacaktı.

Siyah Beyazlılar, Şeref Bey'in vefatı ve iç çekişmelerle, bunalımlı yıllar yaşamıştı.

Recep Peker'in birleştirici yaklaşımi ve olanaklarin arttirilmasi konusunda gösterdiği destekle Beşiktaş artık başanya koşabilecekti

Sekiz yılda yedi kupa

1939'dan 1946 yılına kadar 5 yıl üstüste şampiyon olan ve bir yıl ara ile tekrar 2 şampiyonluk yaşayan Siyah-Beyazlilar 8 yılda 7 lig kupasını kazanmak başansını göstermişti. Beşiktaş'ın bu eşsiz zafer yıllarini günümüze taşıyan kadroda nice yıldız vardı ama, neredeyse efsane olan 1939 1943 takımı hem hafızalardan hem de futbol tarihinden asla silinmeyecekti. Altın ayaklar Hayati, Hakkı, Fuat, Eşref, Şeref, Hasan (Federasyon eski Başkanlanndan Polat), Hüsnü, Feyzi, Nuri, Mehmet, Ali, Taci, Şevket, Hristo, Faruk, Sabri, Cihat, Yavuz, Hüseyin, Şükrü, Yani, Memduh, Rıfat, Çaçi, Kemal, İbrahim, Çengel Hüseyin, Vecdi, Ethem altın devrenin ilk akla gelen altın ayakları olmuştu.

Bu dönem içinde 23.3.1941 tarihinde ezeli rakibi Fenerbahçe ile oynadığı maçı 7-0 kazanarak bir anlamda 1930 tarihli maça da cevap veriyor du. "Baba" Hakkı ise beşinci defa üstüste kazanılan şampiyonluğun gol krallığını kazan mıştı. (1942-1943 sezonu: 21 gol)

Baba Hakkı'lı günler

San-Kırmızılı formaya olan aşkı ile bilinen Ahmet Kara Bey ligde Beşiktaş'ın güçlenmesi için Hakkı'yı önerdi... 0 dönemin yıldız futbolcusunu renklerine katan Kartal rakiplerine meydan okudu

Kuleli Askeri lisesi ile Fenerbahçe genç takımı oynuyorlardı. Askerlerin 3 golünü de, kendine bile sert, havadan nem kapan yağız bir genç atmıştı. Müthiş ve arkadaşlari bir hata yaptı mı, elini beline koyup ortalıgı keskin bakışlari ile süzen bu delikanlıya Fenerbahçe'li Hafız Yaşar oltayı atıvermişti.

Ertesi gün Hafız Yaşar, Hakkı Yeten'i, Zeki Bey'in mağazasına çağırdı. Sirkeci Yeni Postane karşısındaki spor mağazasında tam konuşma yapılacağı sırada davetsiz bir misafir çıkageldi. Bu kişi Beşiktaş'ın her şeyi Şeref Bey'di. 0 gün onun yanında konu hiç konuşulmadı.

Fenerbahçe'liler, Hakkı Yeten'in başka kulübe gitmesini istemiyorlardı. Sonunda Hakkı, bir Galatasaray'lının maddi ve manevi çabalarıyla transferini yaptı. Galatasaray'a mı? Hayır, Sarı-Kırmızılı formaya aşık Ahmet Kara Bey'in isteği ile Beşiktaş'a... Ahmet Kara Bey'in "kadrosu zayıf Beşiktaş şu Hakkı'yı da alsın ve güçlensin. 0 zaman ligde kuvvetli takımlar çoğalır, biz de iyi futbol görürüz" diyerek işi böyle hallettiği söylenir.

Geçmiş dönemlerdeki fut bol erdemine ve anlayışına dikkate değer bir örnektir bu davramş.

Spajiç'li Beşiktaş

1964'de takımın başına geçen Yugoslav hoca 2 yıl lige damgasını vuran bir ekip yarattı... Spajiç döneminde üst üste kazanılan iki şampiyonluktan sonra Karakartal 15 yıl bu başariya hasret kaldı

1959 yılında yapılan ve deneme özelliğinde olan ilk Türkiye Ligi finaline kalamadı Beşiktaş.. Ancak 1959 / 1960'da 20 takım arasında başlayan Türkiye Birinci Profesyonel Liginde şampiyon olacaktı. Ikinci kez şampiyonluğa 15 rakiple mücadele ederek 1965 / 1966 sezonunda ulaşacaktı. Necmi, Sabri, Yavuz, Fehmi, Sami, Suat, Süreyya, Kaya, K.Yusuf, Cevdet, K.Ahmet, Sanlı, Güven, Yusuf, Coşkun, Ahmet Şahin, Fethi ve Faruk'tan oluşan kadrosu ile yine sezona favori girmişti Beşiktaş...

Beykoz'un şampiyon adayını 3-0 yenmesi camia içinde bir şokun yaşanmasına neden olacaktı. Ancak Spajiç farklı düşünceler içindeydi: "Şampiyonluk şansımız sürüyor."

Spajiç'in dediği gerçekleşiyor, 2-0 Fenerbahçe galibiyetinin ardından, üstüste 17 maçı gol yemeden tamamlayarak hedefine ulaşıyordu. Ertesi yılda alınan şampiyonluktan sonra kulübün şampiyonluk özlemi 1981 / 1982 sezonunda bitecekti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
gül-mavi

gül-mavi


Mesaj Sayısı : 171
Yaş : 39
Kayıt tarihi : 14/08/07

RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Empty
MesajKonu: Geri: RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ   RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Icon_minitimeSalı Ağus. 14, 2007 9:16 pm

15 yıllık hasret bitiyor

1982 yılında Eskişehir ****** Stadı'nı dolduran taraftarlar büyük bir zaferi paylaşacaktı. Kartal sahaya çıktı ve maçı 3-0 hükmen alarak on dört vıl aradan sonra sampivonlugunu ilan etti

Sezonun son haftasına Beşiktaş 42 puanla lider girmişti. Şampiyonluk maçı Eskişehir'de oynanacaktı. Ancak maç Eskişehirspor açısından da önem taşıyordu. Yenilgi Kırmızı-Siyahlılar'ın ligden düşmesine yol açacaktı.13 Haziran 1982 günü Eskişehir ****** Stadı hınca hinç dolmuştu. 15 bin Eskişehirli taraftann yanında 3 bin Beşiktaş'li da tarihi bir günü yaşamanın heyecanı içindeydiler.

Adem- Samet , Ulvi, Mehmet Ekşi, Kadir, Ziya, B.Haluk, Rıza, Necdet, Ali Kemal ve K.Haluk'lu kadro ile saha ya çıkan Beşiktaş'lılar 32. dakikada Ziya'nm golü ile 1-0 öne geçmişti. 51. dakikada Eskişehir'li Zafer durumu 1-1 yapıyordu. Ziya 76. dakikada cevap verdi:. 2-1...

Sahanın karışmasıyla hakem Talat Tokat oyunu durduracak ve sonra da maçı tatil edecekti. Ardından federasyon kararıyla Kara Kartallar 3-0 galip ilan ediliyor ve 15 yıl sonra gelen şampiyonluk büyük bir coşku içinde kutlanıyordu.

Seba ile altın yıllar

Siyah-Beyazlı formayı yıllarca terleten ve 1947 yılında İnönü Stadı'nda ilk golü atan futbolcu olarak tarihe geçen Süleyman Seba, 1984 yılında başkanlığa geldi ve 16 yil bu gorevi serefle yürüttü..

Beşiktaş'ta uzun yıllar futbol oynayan Süleyman Seba 1984 yılında başkanlığa geldi. 1947 yılında înönü Stadfnda ilk golü atan adam olarak tarihe geçen Seba, Kartal'ın yeni başkanıydı ve bu tarihi başarıların yaşandığı bir dönemin başlaması anlamına geliyordu.

Her alanda atak

16 yil Beşiktaş'ı yöneten Seba ile Siyah-Beyazlılar, şampiyonluklara abone oldu, kupalara doymadı, başarıdan başariya koştu. 1990'lı yıllara damgasını vuran Beşiktaş ligde her sezon zirveye oynamasında, kupalar kazanmasında Seba'nın otoritesi en önemli faktörlerden birisi oldu. ilk başkanlık yılında Galatasaray'm önünde ipi göğüsleyen Beşiktaş, daha sonra 3 yıl üst üste tarihinde ilk kez şampiyonluga ulaşırken, Seba toplam 9 şampiyonluğun 5'inde başkan olarak görev aldı ve tarihe geçti.

Her dönem eleştiri oklarina hedef olan Seba, Beşiktaş'a süper tesisler kazandırırken unutulmazlar arasında çoktan yerini aldı. Süleyman Seba, Fulya Tesisleri, Beşiktaş Plaza, Ümraniye Tesisleri, Çilekli Tesisleri, Pendik Tesisleri'ni ka zandırdı, Akaretler'deki kulüp binasını yeniledi.

Avantaj getiren gol

Ligde nefes kesen bir şampiyonluk maçı oynanacaktı. Zafer, Ali, Ulvi, Samet, Kadir, Rıza, Gökhan, Fikret, Metin, Kovaçeviç ve Feyyaz'lı takım 5 Mayıs 1986 günü sahaya çıkıyordu. Hakemin düdüğü ile maç başlıyor, 33 dakikada Yusufun golü ile Galatasaray 1-0 öne geçiyordu. Maçın son 15 dakikasına girilmiş, skorda bir degişiklik olmamıştı. Oyuna yeni giren Sinan, sol taraftan tank gibi gidecek, akıllı bir orta ile Ziya defanstan sıyrýlarak bir kafa atışı ile beraberilği sağlayacaktı.

Başkan eziliyordu

Beşiktaş Başkanı Süleyman Seba, adeta kendilerinden geçerek sevinçten havaya fırlatılan taraftarlar arasında ezilme tehlikesi geçiriyordu. Ancak hiçbir şey umurunda degildi başkanın... Çünkü bu gol, averajı yüksek olan Beşiktaş için, mutlu sona dogru avantaj getiren tarihi bir goldü. 17 Mayıs 1986 Beşiktaş için yaslı bir gündü. Başkanlannın annesi vefat etmiş, son nefesinde takımdan şampiyonluk istedigini söylemişti.

Gordon Milne devri

1987 yılında Beşiktaş'ın başına getirilen İngiliz çalıştırıcı 6.5 yıl içerisinde Kartal'a tam 12 kupa kazandırdı. Milne 1989-92 yılları arasında Siyah-Bevazlılar'ı üc sezon üst üste şampivon yaptı .

Başkammıza ana acısını unutturacağız" diyerek sahaya çıkan takım Fikret ve Rıza'nm attığı gollerle Eskişehir deplasmanından galip dönüyordu. 1 Haziran 1986 günü lider Beşiktaş, Trabzonspor ile zorlu bir maça çıkacak, Gökhan'ın golü ile şampiyonluğunu ilan edecekti. 1986-87 sezonunu Milos Milutinoviç ile son haftalarda ki puan kayıplan yüzünden!!!!!!!!!!!!!! ikinci sırada tamamlayan Beşiktaş'ta 1987 yılında tarihi bir dönem başladı.

Don Howe önerdi

Beşiktaş yönetimi ilk önce Ingilizler'in ünlü hocası Don Howe ile anlaşmıştı. Ancak bu transfer olmadı. Don Howe yerine Gordon Milne'i Beşiktaş'a önermişti. Ve Milne, bu gelişmeler sonrasında doğruca Istanbul'un yolunu tuttu. Bu yol Kartal'ı başarıdan başarıya koşturacaktı ve 6.5 yıl sürecek uzun bir beraberliğin başlangıcı olacaktı.

Ilk iki sezon Gordon Milne Kartalda önemli icraaatlaı yaptı, ancak şampiyonluk bir türlü gelmedi. 1987-88 sezonunda Galatasaray'ın yine gerisinde kalan Beşiktaş, 1988-89 sezonunda ise bu kez Fenerbahçe'nin arkasında ligi ikinci sırada tamamladı. iki yılda iki şampiyonluk kaçmıştı ancak, Milne'e yönetimin güveni tamdı. Ve İngiliz bu güvenı boşa çıkartmayacak, Beşiktaş 1989 1992 yılları arasında üst üste tarihinde tarihinde ilk kez 3 şampiyonluğu arka arkaya yaşayacaktı. Beşiktaş'a 3'ü şampiyonluk olmak üzere 12 kupa kazandıran Gordon Milne 1993-94 sezonunun ilk yarısı bitiminde 6.5 sezon çalıştırdığı Beşiktaş'tan ay rılıp Japonya'ya gitti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
gül-mavi

gül-mavi


Mesaj Sayısı : 171
Yaş : 39
Kayıt tarihi : 14/08/07

RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Empty
MesajKonu: Geri: RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ   RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Icon_minitimeSalı Ağus. 14, 2007 9:17 pm

MAF efsanesi

Beşiktaş ile özdeşen Metin Ali-Feyyaz, Gordon Milne döneminde fırtına gibi esiyorlardı. 1989-90, 90-91, 91-92 yıllarında Karakatal'a 3 şampiyonluk yaşattı

Beşiktaş tarihinde MAF yani Metin-Ali-Feyyaz üçlüsü çok ayrı bir yer taşıyor. Kocaelispor'dan gelen Metin Tekin daha sonra Yücespor'dan alınan Feyyaz Uçar ve ilk dönemlerde savunmanın sagında oynayan Ali Gültiken, Milne döneminde forvette oynamaya başladı.

Liglerin en farklı skoru

Milne ile ilk önceleri anlaşamayan Metin Tekin, Sakaryaspor kupa maçında geçirdiği sakatlık yüzünden uzun süre futboldan uzak kaldı.

14 Ekim 1989 sonbahan Ali Sami Yen Stadı'nda tarihi günlerden birisi yaşanıyordu. Beşiktaş, Adana Demirspor karşısında favori olduğu bir maça çıkıyordu. Ama kimsenin beklemediği bir şeyler oldu. Kartal, Demirspor'u 10-0 yenip lig tarihinin en farklı skoruna imza attı. Hala kırılamayan bu rekor farkın altında ise MAF'ın adı vardı. Ali 4, Feyyaz ile Metin ise 3'er gol atmıştı bu maçta. Skor tabelasında 10 rakamı yoktu, 1 ve 0 sıkıştınlmıştı.

Ve böylece MAF üçlüsü 1989-90 sezonundan itibaren liglerde fırtına gibi esmeye başladı. Bu üçlü Beşiktaş'a 1989-90, 1990-91, 1991-92 se-zonlarında üst üste 3 şampiyonluk kazandırdı. Ancak bu üçlü kırgın ayrıldı Beşiktaş'tan. Feyyaz bir çek olayı yüzünden Fenerbahçe'ye transfer oldu, istenmeyen Ali son sezon Kayseri'de forma giydi. Metin Tekin ise Vanspor'da bir yıl oynayıp lige veda etti.

Son şampiyonluk Daum'la

Beşiktaş 3 yıl kazan dığı şampiyonluklar dan sonra 2 yıl zirveden uzak kaldı. Milne de gidince yeni bir ünlü hoca arayı şına başlayan Beşiktaş yöneti mi, 1994 yılı başında Alman ya'nın etkili isimlerinden Daum'u takımın başına getirdi.

Hırçın Alman

Daum ile Beşiktaş sezonu Türkiye Kupası'ni alarak tamamladı. Başarı sinyalleriydi bu kupa. 1994-95 sezonunda G.Saray'a 2 lig maçınıda kaybetmesine rağmen Beşiktaş, bitime 2 hafta kala şampiyonluğunu ilan etti. Beşiktaş'a 9'uncu şampiyonluğu kazandıran Daum, 1995- 96 sezonundaki hezimetler sonrasında ligin sonunu getiremeden bavulunu toplayıp Almanya'nın yolunu tuttu. Açıklamalarıyla gündemden hiç düşmeyen, hırçınlığı ile dikkat çeken Daum'u. Galli Toshack bu alanda geride bırakmadı.Toshack ile Türkiye ve Cumhurbaskanligi Kupasini kazanan Besiktas'in basina, Galli Real Madrid'e gidince Kalli geçti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
gül-mavi

gül-mavi


Mesaj Sayısı : 171
Yaş : 39
Kayıt tarihi : 14/08/07

RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Empty
MesajKonu: Geri: RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ   RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Icon_minitimeSalı Ağus. 14, 2007 9:17 pm

1.Lig Şampiyonlukları




2002-2003 Sezonu


1994-1995 Sezonu


1991-1992 Sezonu


1990-1991 Sezonu


1989-1990 Sezonu


1985-1986 Sezonu


1981-1982 Sezonu


1966-1967 Sezonu


1965-1966 Sezonu


1959-1960 Sezonu


1957-1958 Sezonu


1956-1957 Sezonu





Türkiye Kupası




1997-1998 Sezonu


1993-1994 Sezonu


1989-1990 Sezonu


1988-1989 Sezonu


1974-1975 Sezonu
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 144
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 14/08/07

RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Empty
MesajKonu: En büyük aşk Beşikt'AŞK'tır.   RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ Icon_minitimeSalı Ağus. 14, 2007 9:18 pm

En büyük aşk Beşikt'AŞK'tır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.bilgekaanozkan.tr.cx
 
RESMİ BEŞİKTAŞ TARİHİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Sohbet Mekanı :: Spor Mekanı :: Beşiktaş-
Buraya geçin: