* Guzel bir kadın televizyon gibidir. ona bakmaktan alamazsın. bir yandan ona tutulmak istemezsın ama ne kadar kacarsan kac , bir kere yakalandın mı da vazgecemezsin.
* Fahiseler kola makineleri gibidir. paran yoksa vermezler.
* Mini etekler sehpa ortusu gibidir. burada amac altındakini ortmekten ziyade onu on plana cıkararak estetik bir gorunum saglamaktır.
* Bir kızın pesinden kosmak dart oynamak gibidir. genclikte, tam 12'den vuramasan da bir turlu devam etmekten kendin vazgecmezsın. sonradan grenırsin ki, cok puan almak icin hep 12'den vurmak gerekmez. önemli olan sırasıyla dogru yerleri vurmaktır.
* Insanın karısını aldatması burnunu karıstırması gibidır. kesinlikle yapılmaması gerekir, ama bazıları kendilerini tutamayıp yapıverirler. o zamanda kimseye gorunup yakalanmak istemezler. caktırmadan ondan kurtulmak isterler.
* Sevismek bir radyo kanalını ayarlamak gibidir mutlu sona ulasmak icin epeyce bir sure uğraşmak gerekir. tamam oldugunu cıkan seslerden anlarsın.
* Biriyle evlenmeye kalkmak sayısal loto oynamak gibidir. bir takım tahminler uzerine kuruludur. tahminlerın hepsinin tutması imkansız derecede zordur. altıda altı muhtesem olur, altıda bes , iyidır, altıda dort mutluluk verir, altıda uc buruk bir tesellidir, altıda ucten asagısı ise her seyi yırtıp attırır.
* Bakire bır kızla beraber olmak tahin pekmez yapmak gibidir . cok tatlı oldugu soylensede yapacagını yaptıktan sonra basa donme sansının olmadıgı bilinmelidir.
* Balısan erkek ile ev kadını olan karısı kalem ile kalemtras gibidir.calısıp yıpranan erkek kadının yanına donunce kendini yenilenmis tazelenmis hisseder. ama bir yandan da o farketmeden , "kadın hayatını yer bitirir."
- Otobüs yolculuğu operaya gitmek gibidir. Yerinden kalkmaz ve gurultu etmezsen, horlamadığın surece uyumana kimse bir şey demez. Hatta tuvalete gitmen için ara bile verilir.
- Gazeteciler, futbolcular gibidir. En çok parayı verene anında giderler. Her gittikleri yerde de renk aşkından ve paranın ne kadar önemsiz olduğundan bahsedip dururlar.
- Aşk sekerli sakız gibidir. Önceleri çok tatlıdır. Sonra tadı gider, yavanlaşır ve yormaya baslar. En sonunda bir kenara atılır. Bu sefer de insanin cani yeni bir tane ister. Bulamayınca kenarda sertleşen eskisine bile razı olunur.
- Nazizim Elvis Presley'in donu gibidir. Kullanıldığı zamanlarda bile sahibinden başka kimsenin isine yaramazken yıllar sonra hala peşinden koşan insanlar bulunur.
-Kiralık katillik yapmak, karpuz satmak gibidir. İkisinde de kan çıkmazsa para alamazsınız.
-Evlilik digiturk decoder gibidir. Evlenip de ona sahip olmak başlangıçta harika gibi gözükse de bir sure sonra o kadar masrafa değmediği düşünülmeye baslar.
- Demokrasi Van canavarı gibidir. Aslında yoktur, ama var olduğunu söyleyen bir suru insan çıkar. O kadar ki, olmadığından emin olanlar bile bazen şüpheye düşerler.